- Kiraz Ağacı
Çocukların Riskli Oyunlarda Dikkatli Olmalarını Sağlamak
Updated: Nov 13, 2018
Kısacası “Dikkatli ol!” o kadar çok anlama gelebilir ki, belli detaylar
verilmeden anlamsız bir söze bile dönüşebilir. Ve bir şeyi tekrar tekrar
duyduğumuzda artık o şeyi duymamaya başlarız öyle değil mi?

“Dikkatli ol!”
Çocukların tehlikeli olarak algıladığımız bir şey yaptıklarını gördüğümüzde
genellikle böyle söyleriz ya da bağırırız. Daha bugün bir grup öğrenci bizden
uzaklaşarak büyük ve kayalık bir yamaca doğru gitti. Ve bir anda üç yetişkin
birden neredeyse aynı anda bağırmaya başladı: “Dikkatli olun!” Bazen alarma
geçmek için gerçek bir sebep olur. Bazen de olmaz. İkisi arasındaki farkı
anlamak başka bir yazının konusu olsun.
Ancak o sırada yüksek bir yaralanma riski olsun ya olmasın, “Dikkatli ol!”
diyerek aslında ne demek isteriz? Bu, “Orada ne olduğunu bilmiyorum, lütfen
beraber yakından bakmak için beni bekle,” anlamına gelebilir ya da birisi
engebeli ve dengesiz bir zeminde koşuyorsa, “yavaşla ve ayağını nereye
koyduğuna dikkat et,” anlamına gelebilir. “O taşı atmadan önce yanındaki
çocuklardan uzaklaş,” ya da bir çocuk tırmandığı ağaçtan aşağıya iniyorsa
“yaptığın şeye odaklan,” anlamına da gelebilir.
Kısacası “Dikkatli ol!” o kadar çok anlama gelebilir ki, belli detaylar
verilmeden anlamsız bir söze bile dönüşebilir. Ve bir şeyi tekrar tekrar
duyduğumuzda artık o şeyi duymamaya başlarız öyle değil mi?
İşte altı riskli oyun kategorisinde, “Dikkatli ol!” yerine (ya da ona ek olarak)
söyleyebileceğiniz bazı öneriler:
Yükseklerde Oynamak (örneğin ağaca tırmanmak)
“Yaptığın şeye odaklan.”
“Bir sonraki hareketin ne olacak?”
“Orası güvenli mi sence?”
“Acele etme.”
“O dal güçlü ve sağlam mı sence?”
“Eğer ihtiyacın olursa ben buradayım.”
Hızlı Oyunlar Oynamak (örneğin yakalamaca)

Genellikle beni alarma geçiren şey hız değil, bir şeye ya da birine takılıp
düşmek ya da çarpmak olur. Bu yüzden kendimi, çok hızlı oyunları durdurup
şunları söylerken bulurum:
“Lütfen koşarken elindeki sopaya güvenli bir yerde tut.”
“Burası çok hareketli bir bölge gibi görünüyor, bu yüzden bu oyunu
oynamayan birine çarpıp düşürebileceğinizden endişe ediyorum.
Diğer insanlara dikkat edin ve onlara alan bırakarak oynamaya
çalışın.” Ya da, “Daha az kalabalık bir bölgeye gidelim.”
“Üstünden geçebileceğiniz biri sürü devrilmiş ağaç ve dal olduğunu
fark ettim burada. Onlara dikkat edin!” ya da “Oyunu daha düz ve
açık bir alanda oynasanız daha iyi olur.”
Tehlikeli Aletlerle Oynamak

Onları bıçaklar ya da testereler gibi aletlerle tanıştırmadan önce öğrencilerinizi
(ya da çocuklarınızı) iyi tanımanız önemli. Ayrıca günün hangi saatinde
olduğunuz ya da grubun genel enerjisiyle ilgili detayları da dikkate alsanız iyi
olur. Ancak taşlar ve sopalar ya da dallar gibi şeyler de potansiyel olarak
tehlikeli şeyler sayılabilirler. Ben genellikle şunları söylerim:
“Sopaları birbirinize çok yaklaştırmayın” ya da “Elinizde sopa varken
birbirinize alan bırakın. Mike lütfen Sarah’nın yanından çekil. Elinde
büyük bir sopa var!”
“Sopaların geniş bir alana ihtiyacı var. Sarah, etrafına bak, o koca
sopayı sallamak için yeterince alanın var mı?”
“Lütfen sopalarınızın bir ucunu yerde tutun!”
“O kocaman sopayla ne yapmayı planlıyorsun?”
“Taşların alana ihtiyacı var!”
“Kendinize daha geniş alanlar bulun!”
“O taşı fırlatmadan önce neye dikkat etmen gerekiyor?”
“O taş bayağı ağır görünüyor! Sence onu yönetebilir misin?”
Tehlikeli Elementlerin Yanında Oynamak (örneğin su, ateş, buz)

Bence çocuklar tehlikeli bir elementin yanına gitmeden önce onlara, o
element yanında nasıl güvende olunacağı konusunda bolca bilgi vermek çok
önemli. Ardından çocuklara aşağıdakileri hatırlatabilir ve önceden yaptığınız
konuşmaya göndermelerde bulunabilirsiniz:
“Lüften ___ yanında yavaş ve dikkatli hareket edin.”
“Lütfen birbirinize alan bırakın ve dip dibe oynamayın. Böylece kimse
birbirini itmek zorunda kalmaz ve birbirine çarparak düşmez.”
“Kendini dengede hissediyor musun?”
“Biraz daha alana ihtiyacın var mı?”
Boğuşma Oyunları
Biraz zamanımı aldı ama Boğuşma Oyunlarını, birbirinin rızasını almak ve fikir
birliğine varmak konusunda zengin ve güvenilir bir fırsat olarak görmeye
başladım. Güreşi kesip şunları söylemeyi de faydalı buluyorum:
“Birinin üzerine atlamadan önce göz teması kur. Geldiğinin farkında
olduğundan emin ol ki o da kendi vücudunu hazırlayabilsin.”
“Birbirinizi kontrol edin. Herkesin hala eğlendiğinden emin olun.”
“Ona iyi olup olmadığını sor.”
“Hala eğlenip eğlenmediğini sor.”
“Bu hoşuna gitti mi? Eğer hoşuna gitmediyse bunu ona mutlaka
söyle.”
Çocukların “Ortadan Kaybolabildiği”/ Yolunu Kaybedebildiği Oyunlar
Bu, biz yetişkinler için belki de en çetrefilli oyundur. Çocukların onları
görebildiğimiz yerde kalmalarını isteriz ki yardıma ihtiyaçları olduğunda bunu
bilelim. Ama çocuklar saklanmaya ya da “kestirmeler” bulmaya bayılırlar.
Bunu mümkün ve güvenilir bir hale getirmenin pek çok yolu var. Bütün olay
iyi bir durum tespiti yapmakla ilgili. Yani bulunduğunuz ortamın içini dışını iyi
bilmek, zararlı olabilecek şeylerin yerini bilmek, bize hiç aşina olmayan
yerlere asla çocukları götürmemek gibi. Bazen aslında hiç öyle olmasa da
çocukların kendilerini gözden kaybolmuş gibi hissetmeleri mümkün. İşte bir
süreliğine görünmeme duygusunu desteklemenin bazı yolları:
“Eğer koşmak istiyorsan bir sonraki yol tabelasında buluşalım!”
“Bu mağaranın/kalenin içinde saklanmak güvenli mi değil mi diye
birlikte kontrol edelim.”
Bazen bu önerdiğim yollarla çocuklara müdahale etmek bile, bir şeyin çok
riskli olduğu konusundaki duygunuzu hafifletmez.